Son günlerde içimde tarif edilmeyen bir acı ile yaşıyorum. İnsan olmak ve insanlık dışı olaylar karşısında aklın hudutsuzluğunu yaşamak. Nasıl bir iç güdüyle yapılabilir ki bu vahşet anlayamıyorum. Gencecik hayatının baharında ,kimbilir gelecekte ne toz pembe hayalleri olan bir evladımızdı Özgecan…Narin ve naif bedeninde acılar çekerken ruhunda ki çığlıkları duyuramadan yaradanına gitti. Bir hayvan dahi dişisine bu vahşiliği yapmazken nedir bu erkek müsveddelerinin akıl almaz piskopatlığı.?
Ben de bir anayım, benimde her ana gibi gözümden sakındığım evlatlarım var. Rabbim cümle evlatlarımızı kötü insanların her türlü şerlerinden muhafaza etsin. Maalesef sadece yurdumuzda değil dünyanın her yerinde yaşanan bu vahşetin cezalandırılma şekli de ülkelerin hukuk sistemlerine göre farklılıklar gösterebiliyor. Bir çoğumuzun olduğu gibi benim de fikrim idam cezasından yana. İdam cezasının en fazla uygulandığı ülkelerin başında Çin, ABD, Pakistan, Afganistan, Hindistan, Ortadoğu ve Arap Yarımadası ülkeleri ile Afrika ülkeleri geliyor. Buna karşılık, dünyada kadınların statüsü üzerine en ayrıntılı çalışmaları yapan Woman Stats Project’in 2011 rakamlarına göre, dünyada tecavüzün en yaygın olduğu ülkelerin başında, yani birinci grupta ortalama her 100 bin kadından 60’ının tecavüze uğradığı Afganistan, Hindistan, Pakistan, Suudi Arabistan, Yemen, Irak, Suriye, Ürdün, İran, Sudan ve diğer Afrika ülkeleri geliyor.Sayılan ülkeler aynı zamanda Çin ve ABD dışında idam cezasının en yaygın olarak uygulandığı ülkeler. Woman Stats Project’e göre tecavüz ortalamasında ikinci grubu Çin, Vietnam, Laos, Tayvan, Güney Kore, Tayland gibi ülkeler oluşturuyor.Ancak başta Çin olmak üzere, bu ülkeler idam cezasının yine en fazla uygulandığı ülkeler arasında sıralanıyor.Nihayet ABD tecavüz ortalamasında üçüncü kuşak ülkeler arasında yer almakta. Ancak aynı ABD dünyada idam cezasının en fazla uygulandığı ülkelerin arasında ön sıralarda yer alıyor. Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın kaçırıldıktan sonra yakılarak öldürülmesi, son yıllarda giderek artan kadına şiddet vakalarında adeta bardağı taşıran son damla oldu. Aslan’ın katledilmesi onlarca kentte binlerce kişinin katıldığı eylemlerle protesto edildi. Siyasi partilerden spor kulüplerine kadar toplumun tüm kesimlerinden kadın cinayetlerini lanetleyen açıklamalar gelirken, tecavüz ve cinayet suçları için idam cezasının yeniden getirilmesi tartışılmaya başlandı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Aslan’ın katil zanlıları için “En ağır cezayı alacaklar” derken, Twitter hesabından açıklama yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise “Özgecan Aslan gibi insanlığın katledildiği cinayetler için idam cezasını getirmeyi hassasiyetle tartışmamız ve getirmemiz gerekiyor” dedi. Zeybekçi’nin bu açıklaması sosyal medyada büyük yankı uyandırırken, binlerce kişi idamın geri getirilmesine destek verdi.
Maalesef hayvanlardan daha aşşagı düzeyde bilince sahip, ,ç güdülri ile hareket eden hastalıklı bu varlıklara karşı ceza kesinlikle idam olmalıdır. Tecavüz ve sistemli işkenceden sonra gerçekleşen kadın ve çocuk katilleri için idam cezası olmalıdır.
Bir Özgecan varmış bir Özgecan yokmuş….Ya gelecekte olması muhtemel benzer olaylarda ki kayıplarımız ne olacak.? En azından olacakları önleme ve caydırma amaçlı bir an evvel hukuk sistemimizde gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Allah geçmişte yitirdiğimiz tüm Özgecanlarımız rahmet eylesin, ailelerine sabır ve dayanma gücü versin. İnşallah gelecekte de bu olayların tekrarından hepimizi korusun. Ben inanıyorum ki Yeni Türkiye de herşey daha güzele doğru gidecek ve adalet kadın, çocuk ve masum tüm mağdurlar için hakkaniyetle uygulanacak…Sevgi ve dua ile kalın..
Nur Açan